Turkey

Ms. Dr. med. Sümer Zeynep Karabey

Geo-Safe Yapı Biyolojisi ve Işınsal Alanlardan Korunma Sistemleri Paz. Ltd. Şti.

Türkmen Mah. Hülya Koçyiğit Blv. No:1/C
09400 Kuşadası/AYDIN
TURKEY

www.geosafe.com.tr
www.biyofrekans.org


A brief demonstration says more than a 1000 words:

 


GEO-SAFE-E®
Family of BIO-SAFE

Işın Nötralizasyonu ve Frekansa Uygun Arıtım

Dieter Schäfer, Yapı Biyoloğu ve Rutengänger1, Aachen

GİRİŞ

Enerji alanlarındaki çalışma, uyku ve işyeri arındırılması konularında 25 yıllık çalışma deneyimimden sonra, bugünkü faaliyet alanlarım, inşaat biyologları yetiştirmenin yanı sıra, özellikle hasta yatak odalarını 36 değişik kontrol noktasına göre analiz etmektir. Bu analiz mutlaka, biorezonans cihazıyla vücuttaki blokajları tedavi eden bir terapistle işbirliği içinde yapılmalıdır. Yatak odalarındaki her türlü yersel ışınlar, radyo – telsiz ışınları ve teknik ve metalik orijinli ışın alanları bu analizde değerlendirilir. Analizden sonra ise, odadaki en uygun yatağın yeri ve hangi teknik önlemlerin alınması gerektiğini belirleyip, Kinezyolojik olarak bireysel frekanslarla uyumlu ışın nötralizasyonunu ve çıkış noktasını test ediyorum.

HASTA İYİLEŞMESİNİ, HOMEOPATİYİ VE BİOREZONANS TEDAVİSİNİ REZONANS TIBBI AÇISINDAN ENGELLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR?

Yerküre Işınları/ Jeopati

Yerküre ışınları kavramı genellikle olumsuz yönde yorumlanır. Oysa dünyamız, her insanın gereksinim duyduğu pozitif bir ışınsal alana sahiptir. Jeopati, dünyadaki anormal durumlar sonucunda ortaya çıkan ve insan üstünde negatif etkisi olan ışınsallığı anlatır.
Yeraltı su akımlarının iyonize edici ışınları ve manyetik özelliği, suyun dünya toprağına girerken karşılaştığı dirence bağlı olarak oluşturduğu sürtünme enerjisinden kaynaklanır. Bu noktada teknik olarak kanıtlanmış olan açısal ışınımın hala çoğu rutengängerlerce yok sayıldığı, göz ardı edilmemelidir. Bir su damarı yanında bulunan uyku mekanı, ışınsal olarak nötr değildir.

1 Almancada Wünschelrute diye adlandırılan değnek, çatallı bir ağaç dalıdır(genelde kızılcık ). Çatalçubukla su, maden vb. arama işi, bir çok kültürde olduğu gibi Anadolu´dada kullanılmıştır ve halen kullanılmaktadır. Bu işi yapan kişiye almancada Rutengänger, arama işine de Rutengehen denir.

Jeolojik kırıklar yer kabuğunun tektonik itilmesine, depremlere yada tünel, maden gibi yeraltı inşaatlarına bağlı olarak gelişir. Bir kırık hattının yaydığı enerji, yerkürenin en şiddetli ışınımıdır. Böyle bir kırıktan ayrıca ek olarak ölçebildiğimiz gamma ışınları yayılabilir. Diğer zararlı ışınımlar, Hartmann ağı olarak da adlandırılan Global Ağ, Diyagonal yada Curry Ağı, Benker sistemi gibi çeşitli zararlı manyetik alanlardır.

Elektrosmog, Elektronik Kirlenme

Rezonans tıbbı, doğal olarak oluşmuş manyetik alanlar yanında kendimizin oluşturduğu elektromanyetik ve elektriksel alanları da tedavi engelleyici olarak görür.
Kendi yatak odanızdaki yada komşunuzun sizin yatak odanıza bitişik duvarındaki elektronik çalar saatler, televizyon, hifi- cihazları elektronik yüklenmenin en sık sebepleridir. Ev temelindeki, su yada ısıtma sistemindeki gerilimler yatak odalarında ölçülebilir manyetik alanlar oluştururlar.

Kaldırımlardaki elektrik hatları, cadde aydınlatmaları, tren yolları ve uzak olmalarına rağmen yüksek gerilim hatlarının hepsinin yatak odalarımıza ışınsal etkileri çok fazladır. Bu yüzden yatak odasına ağ bağlantısı olmayan şalter (Netzfreischalter) koymak çok az ölçülebilir yarar sağlayacaktır.
Gençlerin odaları bugün adeta yüksek teknoloji laboratuarları gibidir. Işın yüklenmesi yanında genç odalarındaki tüm bilgisayar ve teknolojik cihazlar, genç bünyelerin immun sistemlerinin zayıflamasına da yol açar. Yatak odası olarak ikinci bir odanın da genellikle mümkün olmaması nedeniyle, burada çözüm sadece frekansla uyumlu ışınım nötralizasyonuyla mümkündür.
Ofisler ve işyerleri için de aynısı geçerlidir. Giderek artan sayılarda ısınmış bir sürü cihaz, fotokopi makineleri, taban altına yerleştirilmiş elektrik kabloları ve sıklıkla yanlış kurulmuş aydınlatma sistemleri… Bunların hepsi, sadece 70mV’la çalışan insan sinir sistemine, demir içerdiğinden dolayı manyetizmaya reaksiyon gösteren insan kanı ve insan vücudunda bulunan suyun ‘cluster’= kümesel yapısı üzerine bir kaç 100 nT ve mV ile tamgünlük bir ışınım bombardımanı uygular. İnsan vücudu bundan sadece olumsuz olarak etkilenmekle kalmaz, aynı zamanda bu ışınlardan kendini korumak için enerji de harcar.
Bu nedenlerden dolayı, sadece yatak odaları değil, ev ve ofislerdeki çalışma odaları da frekansla uyumlu olarak nötralize edilmelidir. Burda ise öncelik tedavi odalarındadır. Çünkü frekans uyumlu bir terapi, extra enerjilerden etkilenmemelidir. Bu aşamada BIOSAFE’le optimal başarı elde etmiş bulunmaktayız.

Telsiz- Radyo Işınları (Dalgaları-Radyasyonları)

Diğer zararlı bir ışınım kaynağıdır. Yatağınızdaki yaylı (Somya) şiltenin bir çok anteniyle (yaylar=anten) bu ışınımları soğurması ve vücudunuzla rezonansa girmesi yanısıra, cep telefonu kulelerinden ve vurmalı (gepulst) ışınlardan korunmamız pek mümkün değildir. Pratik telsiz telefon da vurmalı çalışır, ve sadece ahizeyi başımıza yakın tuttuğumuzdan dolayı değil, aynı zamanda bu telsiz çalışma işlemi evin içinde olduğundan dolayı da, ışınımın gücü artar. Telefonun baz istasyonunun yataktan mümkün olduğunca uzakta olmasında yarar vardır. Aslında kablolu telefon kullanmayı öneriyoruz, ama pratik olmadığından dolayı pek sevilmiyorlar. Cep telefonu ve telsiz telefonların nötralizasyonu kaçınılmazdır!

Mikrodalga fırınlar da yüksek frekansta çalışır. Manyetik alanlarıyla yıldırım hızında her hücrenin kutbunu sürtünme enerjisiyle değiştirirler. Bizim açımızdan ve sağlıklı beslenme açısından kesinlikle kullanılmamalıdırlar.

YENİ OLARAK NE VAR?

Modern çağ, her gün doğal alanımızı değiştiren yeni cihazlar karşımıza çıkarıyor.
Son büyük adım ise „UMTS“, yeni Üniversal Mobil Telefon Sistem telsiz dalgaları. Şimdiye dek 20 bin adet olarak inşa edilmiş olan cep telefonu baz istasyonu, 5 yıl içinde 60 bine çıkarılacak.
Biz de Frekansla Uyumlu Nötralizasyon Cihazlarımız – GEOSAFE E- ile onlara da uyum sağlayacağız.
Bu yeni gelişmeler yanında, depremlerin de yeni jeolojik kırıklara yol açabileceği ve yeraltı su damarlarının bunlara bağlı olarak değişebileceğini de göz önünde tutarak, hastalarımıza her beş yılda bir yatak odası testi yaptırmalarını önermekteyiz.

HASTAMA NASIL AÇIKLARIM?

Yıllarca hiç bir şeye inanmak istemeyen hastalar ve şüpheci eşleriyle çalışmak, beni tıbbi olarak pek mükemmel olmayan, fiziksel olarak da mantıklı gözükmeyen, biyokimyasal olarak ise tam doğru olmayan, ama bir çok insan için anlaşılabilir olan bazı standart açıklama formları kullanmaya zorladı. Bu açıklamaları, yerinde akustik olarak duyulabilen teknik ölçümlerle de vurguluyorum. Böylelikle hastaların söylediklerimize inanması ve önlemleri uygulamaları sağlanmış oluyor. Bu açıklama örneğini kısaca size de göstermek isterim: (Burada L. Weidel’in “Strahlungsfelder” adlı kitabındaki illüstrasyonları kullanıyorum.)

1. Sorunsal neden bilinmiyor?

Her kelimenin bir kaynağı vardır. Almancada gizli anlamına gelen “geheim” sözcüğü, “geh Heim” dan geliyor. Geh Heim , eve git demek. Bu da “herkesin herşeyi bilmemesi gerekliliği”ni anlatıyor. Tüm eski keltik güç merkezleri, tüm eski kiliseler ve camiiler dünyanın manyetik güç alanlarında kurulmuştur. İnsanlar pozitif biyoenerjik yüklenmeyi hissederler. Kiliseler de insanoğlunun bu sezgisini gizlice kullanmıştır, çünkü bu titreşim yoğunluğu yüksek olan bölgeler, spritüel enerjiyi güçlendirir. Bu bölgeler genellikle elde bir “değnek”le arandığından, Rutengehen = değnekle arama işi büyücülük olarak yorumlanmış ve kilise tarafından dışlanmıştır. Bu yüzden kilise bu kadim bilgiyi hiç açığa çıkarmaz. Günümüzde de bu bilimin popülerleşmesini istemeyen gruplar vardır.

2. Organizma manyetizmaya nasıl reaksiyon gösterir?

Her insanın kanında bir kaç çivi yapacak kadar demir bulunur. Eğer bir mıknatıs üzerine biraz demir tozu koyarsak, demirin mıknatısa tepkisini görürüz. Bunun aynısı vücudumuzda da olur. Kan yuvarlarımız birbirine yapışınca, kanın akması zorlaşır ve oksijen bağlama kapasitesi azalır. Vücut buna çeşitli hastalıklarla tepki verir.

3. Vücut elektrik uyaranlarına nasıl reaksiyon gösterir?

Vücuttaki tüm fonksiyonlar, hücreler arası iletişim de dahil olmak üzere, elektriksel uyarılardan baz alır. Örneğin gözün renk algılaması: Biz renk değil, sadece çeşitli objelerden çeşitli dalga boylarında yansıtılan ışık dalgaları görürüz. Işık dalgaları gözümüze geldikten sonra, elektriksel uyarılara dönüştürülür ve çok zayıf elektrik impulsları halinde beyne ulaşır. Biyoelektriksel salgı sistemimizde ışın yüklenmesi varsa, mantıksal olarak vücudumuza “yanlış komutlar” verecektir.
Biorezonans tedavisi vücuttaki ışın yüklenmesini nötralize ederek büyük başarı sağlayabilir. Ama hasta gene ışın yüklü yatağına dönerse tedavi boşa gidecektir. (Bu satırları hastanız için kopyalayın). Sık sık, biorezonans tedavisinden sonra ışın yüklenmesinin mevcut olduğunu kabul etmedikleri için nüks gösteren ve terapistlerini değiştiren hastalara raslamaktayım. Tedavi ancak bir sonraki terapistin uyku yeriyle ilgili testler yapıp gerekli önlemleri almasından sonra başarılı olmaktadır. Işınım alanlarının biorezonans terapisi de dahil olmak üzere her türlü hassas tedaviyi bloke ettiği kaçınılmaz bir gerçektir.

IŞINLARDAN KAÇAMIYORSAK NE YAPMAMIZ GEREKİR?

Nötralizasyon maddeleri hakkındaki kişisel deneyimlerim:
10 yıldır nötralizasyon yapıcı maddelerle temizlenmiş evleri geziyorum. İnşaat biyologlarının nötralizasyon yapmış olmalarına rağmen, biorezonans terapistinin vücutta hala çeşitli ışın yüklenmeleri bulması beni şöyle düşünmeye zorladı:

Yatağın altına serdiğimiz çeşitli nötralizasyon matları, pozitif yersel ışınları da yok ediyor. Mantar, bakır yada özel dokulu matlar, yeraltı su yollarının iyonize edici ışınlarını soğurarak kısa zaman sonra doygun hale geliyorlar. Böylece kendileri de “zararlı ışınla yüklenmiş” oluyor. Bazı üreticiler bunu saptayıp, zararlı ışınları topraklama yada ısıtma sistemi yoluyla uzaklaştırmayı deniyor. Bu matlar teknik olarak ölçüldüğü zaman, genellikle -topraklama da gerilim altında olduğundan- “akım altında” oldukları saptanıyor.

Bunlara ek olarak, her mat elektrosmog ve telsiz ışınlarından korumuyor.

Mıknatıslı matlar, doğal manyetik alanı zedeliyor – üstüne bir mıknatıs koyunca 5cm’lik mesafede kuzey-güney sapmasının 180 derece olduğunu görürsünüz! Bu normal bir şey mi?

Gümüş madeninin yüksek frekansa karşı koruyucu olduğu teknik olarak kanıtlanabilir. Ama bunu kineziyolojik olarak test edersek, pozitif kozmik ışınlar da engellendiği için uzun süre uygulandığında immün sistemini zayıflatır.

Bunlardan başka bir çok teknik cihaz, piramit sistemleri ve başka tasarımlar geliştirilmiştir. Tüm hepsinin bir dereceye kadar etkisi vardır, ancak hepsi birbirine benzeyen suni alanlar oluştururlar, ve hiçbiri frekansa uyumlu değildir.

Üretici, çeşitli evlerdeki çeşitli ışınım alanları oluşturan çeşitli maddeleri nereden bilebilir? Her hastalığı hep aynı titreşim kompozisyonuyla mı tedavi ediyorsunuz? Ben de taşlar olsun, yağlar olsun çeşitli nötralizasyon maddesinin belli bir ışınıma maruz kalma süresi sonunda, homeopatinin rafa kaldırılması gibi, etkisini kaybettiğini gördüm. Bir şeyin etkisini görebiliyorsak, o zaman buna faydalı yada yarı faydalı diyebiliriz. Ben kendim de daha iyisini öğrenene kadar aynı şekilde çalışıyordum.

FREKANSLA UYUMLU IŞINIM NÖTRALİZASYONU

Telsiz, elektrosmog yada yeraltı su damarı olsun, her zararlı ışının farklı dalga uzunluğu vardır ve yatak odasında çeşitli farklı bileşen ve yoğunlukta, hatta tamamen farklı bir oluşum olarak kendini gösterir. Bu yüzden mantıksal olarak, her uyku alanında bireysel nötralizasyon yapılmalıdır.
Zeiss-lens teknolojisi, her kristalin farklı bir yapısı olduğunu ortaya koydu; yani her değişik kristal, kendi kırma açısına göre başka bir dalga boyu üretebilmektedir. Bunu daha iyi anlatabilmek için hastalara bir kesme cam parçasıyla güneş ışığının kırılmasını gösteriyorum. Ezoterikler, Rosenquarz (pembe kuvars)la nötralize ettiklerini anlatırlar. Rosenquarzın tek bir dalga boyu ürettiğini biliyoruz, oysa burda örneğimiz olan bilgisayar bir çok dalga boyu ürettiğinden, bir çok kırma açısına ihtiyacımız olacaktır. Sadece trianglla müzik yapılamadığı gibi, orkestra müziği de üretilemez.

BİZİM METODUMUZ

Doğru yaklaşım benim şahsıma göre değil, hastanın yatak odasının durumuna göre belirlenir. Ben nötralize ettikten sonra, siz hastayı muayene edeceğinizden, ben yatak odasında hasta üzerinde kineziyolojik olarak çalışarak, var olan frekanslara uyumlu karşı titreşim maddesiyle optimal bölgeyi bulurum.
Hastaya uyku yeri tedavisi uygulamam, onun üzerinden – orada kim yatacaksa yatsın – ışın yüklenmesi olan bölgeye karşı bir anti karışım hazırlarım.
Bunun etkinliği, değişik fiziksel kırma açıları olan 20 tane doğal maddenin bir araya getirilmesine bağlıdır.(interferans ışınımı) Aşağıdaki resme bakın.
Frekans aralığı (materyal), yoğunluk (materyal miktarı) ve yatağın optimal konumuyla optimal bir nötralizasyon hedeflenir. Maddelerin ışın yüklenmesini engellemek için karışıma bir takım temizleyici ve antiblokaj taşları eklenir.
Bu değişken karışımı GEOSAFE E olarak adlandırıyoruz. 20 değişik GEOSAFE E karışım varyasyonumuz olmakla beraber, olgu yerinde yeni maddeler ekleyerek bireysel karışımlar da üretebiliriz.

Yatak yerinin değiştirilmesiyle %100 bir sonuç sağlanmasa da ( su kaynaklarının açısal ışınları, telsiz dalgaları, komşunun manyetik alanı vb. nedenlerle), yatak odasının nötralize edilmesi ve arzulanan 6500-7000 Bovis birimlik ( Fizikçi Bovisin adıyla tanımlanmış olan yaşam titreşimi) pozitif yaşam enerjisi sağlamak mümkündür. Bu prensibe göre bir alanın CHI´sini (Feng Shui) de yükseltmek mümkündür.

Elektromanyetik alanlar ve telsiz dalgalarını sihirli bir değnekle yok edemeyiz. Nötralizasyondan sonra da HAVADA teknik olarak ölçülebilirler, ancak VÜCUTTA artık tıbbi olarak, ne biorezonans, ne de elektroakupunktur yada kan tahlilleri yada kineziyolojiyle saptanamazlar. Frekans nötrleştirme işlemi bir müddet sonra kaybolmaz ve tamamen kalıcı olarak fizik prensiplerine uyumludur.

İlk Kötüleşme Reaksiyonu Olursa

Bir uyuma alanını biyoenerjik olarak değiştirdiğimizde, hastaların % 90’ı bir kaç gün içinde gayet iyi uyumaya başlar ve sabahları dinç olarak uyanırlar. % 10’u ise, gece savaşlarına alışık olduğundan, bu enerji değişimini kötü olarak algılar. Bu ilk kötüleşme reaksiyonu oluşan hastalara hemen bir Trikombin ve BICOM terapisi öneriyoruz. Ve küreyi yataklarından daha uzak bir mesafeye yerleştirmelerini istiyoruz.

Robert Forst’un „Applied Kinesiology“ (Uygulamalı Kineziyoloji) adlı kitabından (VAK-Basımevi 1998) alıntı:

“Prof.Dr.Popp fiziksel olarak ölçülemeyen enerjiler alanında otorite sayılmaktadır. Bu tür enerjileri ölçmek için hassas ölçüm aletleri de geliştirmiştir. Onun görüşüne göre, homeopatik maddeler, esanslar, değerli taşlar gibi maddelerin, vücuda etki edebilecek manyetik alanları yoktur. Etki varsa, bir tür “eko” – fenomen’e (yankı fenomeni) bağlı olabilir. Ki burada vücudun elektromanyetik alanı, uçuşlarını, gönderdikleri titreşimlerin geri dönüşüne göre ayarlayan yarasalardakine benzer bir ultrason sinyali gibi fonksiyon görür. Çeşitli elektromanyetik alanlar, vücut ile iyileştirici madde arasına girer ve değişmiş olarak vücuda geri döner. İşte bu geri dönen elektromanyetik alan, iyileştirici madde için özgün bilgiyi taşıyabilir. Böylelikle ana madde içinde değişikliğe yol açabilir. Bu maddenin vücut içinde devam eden titreşimi sonucunda, kas testini bariz hale getiren değişiklikler oluşabilir.”

GEO-SAFE-E®

Tedavi odalarında terapistlere yardımcı olmak amacıyla, 18 değişik maddeden oluşmuş bir karışımı meslektaşlarımızla beraber test ettik. Testin amacı şuydu: ORTALAMA ışın yüklenmesi olan muayenehanelerde optimal bir ışın nötralizasyonu ve terapiste biyoenerjik açıdan yardımcı olmak. Burda da standart bir karışımımız var, ancak bunun açık ve net bir hedefi var: orta dereceli bir ısınma alanına sahip odaların Trikombin ve BICOM cihazı çevresinin ışınımdan temizlenmesi.
GEO-SAFE-E®´le 1500 denemeden sonra pozitif rezonanslar elde ettik. Sadece 3 deneme başarılı olmadı, onlarda da bireysel karışımlarla problemi çözdük. %99,5 gibi bir başarı oranıyla bu kongre çerçevesinde daha da ilerlemek istiyoruz.

Trikombin ve BICOM terapistlerinin çoğundan, GEO-SAFE-E® yatak odalarına da aldıklarını, uykularının çok rahat olduğunu, sabahları çok dinç kalktıklarını belirten raporlar geldi. Ben şahsen onlara, karışımın işe yaramasından dolayı çok şanslı olduklarını söyleyebilirim. Uyuma alanlarında başka titreşimler olduğundan dolayı GEO-SAFE-E® işe yaramayabilirdi.

Hastalara, zararlı ışınlardan arıtılmış şifalı uyuma alanları kazandırmak tanrısal bir misyon..

KİTAP ÖNERİSİ

Hastaları bilgilendirmek açısından, kolay anlaşılır bir üslupta, almanca, ingilizce ve flamanca dillerinde Luise Weidel tarafından yazılmış „Strahlungsfelder“ (Işınım Alanları) adlı kitap, yazardan temin edilebilir.

43. Uluslararası BICOM Kullanıcısı Kongresi, Fulda 2-4 Mayıs 2003